Bu Hafta Fark Ettim De;

20.12.14

Yeniden merhaba;
Hem iş hem de okul temposunun aynı anda yoğunlaştığı ve beni gerçekten yorduğu bir haftayı da bitirerek soluğu burada aldım.
Peki neler yaptım bu hafta?
Öncelikle haftanın ilk dört günü oldukça yoğun iş temposun içindeydim. Uzun saatli ve izinsiz peş peşe geçen dört gün… Bu günler, okulda ki dönemsel quiz haftama denk geldi maalesef. Aynı zamanda üst üste denk gelen; sevdiklerimin doğum günü hediyesinin tatlı koşuşturma telaşı da bu koşuşturmanın en güzel yanıydı denebilir.
Bu hafta bu tempo içerisinde en çok farkına vardığım ki aslında birçok kez farkına varma evresi geçirdiğim durum; sağlıklı ve düzenli beslenme. Elimden geldiğince buna dikkat etmeye çalışıyorum aslında. Çünkü ilerleyen yazılarda da bahsedeceğim ve hatta sizleri de tanıştıracağım; “babam” bu konuda fazlasıyla hassastır.
Sağlıklı ve düzenli beslenmenin başında kahvaltı geliyor. Sizi bilmem ama ben tam bir kahvaltı düşkünü ama aynı zamanda da kahvaltı üşengeciyimdir. Nasıl oluyor bu? Hem göze hem damağa hitap eden bir kahvaltı sofrası, uzun saatlere yayılmış tatlı kısma geçmek için acele edilmeyen o kahvaltı saatleri yok mu? İşte o benim kahvaltı anlayışım. Öğlen bir kase çorba yiyim. Ama kahvaltım paşalar gibi olsun… İşte ona da bol zaman lazım. Ya da her sabah rota “Beşiktaş kahvaltıcılar sokağı”


Çoğu zaman işten yorgun ve geç saatte geldiğim için ve gündüz yapılacak birçok şeyi gece saatlerine yaymak zorunda kaldığım için sabah uyanıp kahvaltıma ayıracağım zamanı uykuma ayırmak nedense daha cazip geliyor. Gözlenen kare; ele alınmış bir ev poğaçası koştur koştur gidilen okul/iş ve saat 1 – 2 gibi başlayan tansiyon düşüşü, baş ağrısı, renk atması ve baygınlık…
Bu yoğun günlerden birinde tamda böyle bir an yaşadım. Bu duruma kızan birine söyleyecek lafım, sunacak bahanem çok ve hatta inandırıcı derecede. Ama kendime hiçbir açıklamam yok. Çünkü bahaneyi kabul etmeyen ve her bahaneye de bir cevabı olan bir iç sese sahibim.
Bu rutin sadece, bana verilmiş sağlıklı bir bedene bünyeye hatta ruha bir zarar. Kötü geçen saatler, ulu orta geçirilen baygınlıklar…
Sonuç olarak ise karar verdim. Zaten vücudumuza yeterince kimyasalla, ne olduklarını artık bilemediğimiz yiyeceklerle yeterince zarar veriyorken bir de kendi kendime daha fazla zarar veremem. Doğru saatte uyanmalı doğru kahvaltıyı yapmalıyım. BU KADAR! Bu konuda titiz davranmalıyız. Sağlıklı bir nesil olabilmemiz için sağlıklı ve düzenli beslenmek bizler için çok önemli. Böylesine hastalıklar artmışken, böylesine önüne geçilemeyen adından emin olup sanından emin olamadığımız gıdalara mecbur bırakılmışken… En azından bizim elimizde olan şeylere özen göstermeli ve sahip olduğumuz sağlımızı, vücudumuzu hor kullanmamalıyız. En azından bu konuda çok netim artık!!!





Benzer Yazılar

0 yorum